3 Oca 2010

Şu bizim Laz Bakkal.

Geçen gün eve doğru yürürken, ofiste akşamleyin yediğim yemeğin mideme ne kadar oturduğunu yolun yarısında fark ettim akıllı gibi. Akabinde de aklıma soda içmek geldi. (Soda özellikle fast food tarzı yemekler yediğim akşamlar içimi ferahlatıyor çogefedersiniz). Buzdolabının içindekileri hızlıca zihnimde taradım ve evde soda olmadığına kanaat getirdim (daha sonra eve gidip buzdolabına fiilen baktığımda da görsel hafızama saygı duydum ne yalan söyleyim). Soda almak üzere köşedeki Laz Bakkal'a gittim.

Laz Bakkal, bir bakkaldan daha fazlası bizim için. Telefonla da sipariş alıyor ve eve gelirken almayı unuttuğumuz bir şey olduğunda, akşamın o saatinde tekrar dışarı çıkmamız gerekmeyebiliyor. Laz bakkalı arayıp isteyebiliyoruz. Yalnız ilginç bir şekilde bir süredir; cips, meyve suyu gibi ıvır zıvır gıdaları da içeren siparişlerim olduğunda Laz Bakkal bana muhakkak şu soruyu soruyor: "Suyunuz ve ekmeğiniz var mı?". İlk başlarda bu soruyu, yargılama amacıyla sorduğunu düşünüp "evet var, sağolun" diye hafif agresifçe cevap veriyordum. Şu yaşına gelmişsin Cips istiyorsun hala hadi neyse ama, allah bilir evinde ekmek de yoktur senin!
Bazen ekmek de olmuyor evet (ekmek pek yemiyoruz), ama evimde ekmeğin olmadığını neden Laz Bakkal'a söylemem gereksin ki? Neden az ekmek yediğimizi açıklamak veya neden bir evde her daim ekmek olması gerektiğiyle ilgili bir tartışmaya girmek gereksin..diye düşünüp duruyordum. (NOT: Bunun için günlerce uykumun kaçtığını düşünmeniz bu yazının etkisini artıracaktır eminim:)
Bir başka akşam sipariş vermek için aradığımda yine cips istedim (cips girmeyen eve doktor girer). Artık beklenmekte olan o soru yine geldi: "Abla suyunuz ekmeğiniz de var mı?". Bu kez tüm gücümü topladım ve sordum: "Pardon, dikkatimi çekiyor da, ne zaman bu tarz siparişler için arasam siz bu soruyu soruyorsunuz..". Soracağımı derhal anlayan Laz Bakkal "Evet, 'neden?' diyeceksiniz..Şimdiye kadar hiç sormadınız, neden?" diye cevap verdi. Bir dakika ama yaa, ben soruyordum soruyu aslen..fakat...?? Ne yapacağımı bilemez gibi kalakaldım, o sırada Laz Bakkal gülerek devam etti konuşmasına: "Hep soruyorum sipariş için arayanlara abla, çünkü bu siparişleri gönderdiğimizde, genellikle 'aa evde su da yoktu. hatta bi de ekmek getiriver' diyorlar. İnsan unutabiliyor. Onun için ben de hep hatırlatıyorum" dedi babacanca. Benim düşündüğümden çok daha başka bir şeymiş sormasının nedeni (ne kadar şaşırtıcı değil mi:). Ben de; soruma mantıklı bir soru ile karşılık verdiği o an gereksiz kitlenmiş olmamın verdiği komiklik hissiyle, su ve ekmeyi hatırlattığı için teşekkür ettim ve cips v.b ıvır zıvır taleplerime devam ettim. Ancak bu telefon konuşmamızdan sonra Laz Bakkal'ın hazırcevaplığına karşı daha atik davranmam gerektiğine karar vermiştim bile.

İşte geçen gün de soda almak üzere içeri girdiğimde, espri anlayışı yüksek sevgili Laz Bakkal'ımız telefonla konuşuyor, belli ki sipariş alıyordu. Biraz zorlu bir müşteriyle konuştuğunu hemen fark ettim, çünkü ben oradayken 3 defa siparişini değiştirdi telefondaki kişi. Laz Bakkal gayet sabırla, yazdığının üzerini her defasında çizmek suretiyle sipariş almaya devam etti. Telefonu kapatır kapatmaz da beni bekletmekten dolayı memnunsuz olduğunu ifade edercesiine acelecilikle sordu bana "sizin ne vardı?". Ben de hızlıca alacağımı alıp, adamcağızın yoğun iş temposunda ona engel olmayayım anksiyetesiyle: "..şey ben soda alacaktım.." dedim. Laz Bakkal ise şöyle dedi "Hmm..Soda alacaktınız ama sonra vaz mı geçtiniz?". Bir an yine kalakaldım. Sonra ciddiyetle "Yoo, hala da soda alıcam" gibi abuk bir cevap verdim. Soruyu fazla ciddiye almış olsam gerek, çünkü ben cevabımı verirken Laz Bakkal kendi yaptığı espriye gülümseyerek bana soda getiriyordu zaten. Yine onun hazrcevaplığı karşısında sersemlemiştim işte!. Sonradan espri yapmış olduğunu anlamanın verdiği rahatlamayla gülmüşüm. Evet bende bir mantık hatası yok, o espri yapmış.

Beni yine gafil avlayan muhabbetli Laz Bakkal'ı bir sonraki sefer ben şaşırtmak istiyorum. "İyi akşamlar. Şey ben cips alacaktım..ama sonra vazgeçtim. Teşekkürler." diyip dükkandan çıkmayı düşünüyorum. Bence bu espri onunkilerden daha komik olacak ve kendi dünyamda zafer kazanmış olacağım!
Ya da sonra kendi kendime gülerek geri gelip cipsi aldığımda, Laz Bakkal gayet deli bir insanla karşı karşıya olduğunu düşünecek ve bir daha asla benimle muhabbete girmeyecek. Bu riski göze alamayabilirim, çünkü hayatın renklerinden biri kendisi. Ama eğer esprimi yeterince komik bulursa her seferinde çıtayı biraz daha yükseltip, karşılıklı esprilerimizle ivme de kazandırabiliriz. Hmmm..
Sanırım şansımı deneyeceğim. Çünkü ben de onun, köşedeki küçük bakkalında gününün tamamını bin türlü tuhaf insanla uğraşarak geçirdiği sıkıntılı yaşamına bir renk katabilirsem, hayatın kendisi ivmelenir, bu da en güzeli olur sonuçta:)

4 yorum:

Nesij dedi ki...

Bu da nefis olmuş. Hem esastan hem de usûlden onadım ('yargıtayın onaması' gibicesine).

Sen son zamanlarda değişik bişeyler mi yemeye/içmeye/okumaya başladın? Dediklerin giderek daha anlaşılır, akıcı ve leziz oluyor.
<-)

Nefin Huvaj Sevim dedi ki...

Sait Faik'e geri dönmek iyi gelmiş olsa gerek herhalde, bilemedim ki..:)

Profösör dedi ki...

Eskiden bakkallarda cep sodası bulunurdu. Kutunun üzerinde cep sodası yazardı. Her zaman cep sodası cebinizde bulunsun mu denmek isteniyordu. Yoksa; eskiden pisboğazlık yapan, semirtmiş kişilerin daima kullanabileceği, aperitif bir ilaç mıydı. Her neyse şimdi cep sodasını bilen var mı acaba?

cocostar dedi ki...

Laz Bakkal'ın önünden her geçtiğimde merak ettiğim soruyu buraya da taşımak istiyorum izninizle, acaba bir demet tiyatrodaki Laz Bakkal'a ilham veren gerçek laz bakkal bu mu? espirili diyalogunuz tutarsa benim için bunu da soruver bigün nefinim:)