2 Ara 2008

Osman ve ben

Burn After Reading bir hayal kırıklığı oldu benim için Osman. O sabah uyandım ve kaçak DVDsini gördüğümde heyecandan neredeyse küçük dilimi yutuyordum. Sana da ses etmedim. DVDyi bir anda elimden alıp, "henüz vizyona bile girmedi bunu o filme yapamazsın" diye ağlarsın sandım, korktum Osman. Kaçak DVDyi kaçak gibi aldım evime götürdüm, fiti fiti izledim tüm heyecanımla. Coenler dedim. Çoğul kardeşler dedim, hadi bakalım dedim...kiii Fargo etkisi beklediğim filmden, "Ocean's serisi tutmuştu bilader, çakalım gitsin" haykırışını duyup geri durdum. Geri geri giderken düştüm. Bayılmışım. Uyandığımda Osman, senin Coen kardeşlerden beklentilerini düşündüm ve senin için ağladım kardeşim. Yazık Osman. Coenler de şımardı Osman. Dur yapma etme Osmaaaan dedim içimden. 

Sonra soğuk koridorda karanlığın dehlizlerine doğru yürüdüm ve bir de ne göreyim, o bayık film Morgot at the wedding. Öyle deyip geçmeydi ama Osman, nikol kitmın vardı filmde, bi durdu yani. Tabi hemen açıp fiti fiti onu da izledim. baya baya sıkıldığım yerler oldu Osman, yılmadım. karakterleri sevdim. Hayatı absurd ele alışını sevdim Osman filmin. Nikol kitmın karakteri iyi kurgulanmıştı ve kızkardeşinin kocası da izlediğim her filmindeki gibi gayet başarılıydı Osman. 

Nedensonra, karanlık rüyalardan sıçrar gibiydi Chuck Palahniuk'un Gösteri Peygamberi ile gelişi Osman. Ne güzide insandı şu chuck değil mi Osman. Chuck bi beşlik desen, kocunmaz tokadını atardı yüzüne vallahi. Hep okurum, hep severim onu Osman. Sen de sev kokla onu. 

Altay Öktem'le sohbet ettik sonra biraz. Bu kısmı biliyorsun. Sıkıntılarını anlattı içini döktü bana İçimde Bir Boşluk Var'la. Sonra da yangında ilk yakılacak kitap listesine koyun benim yazdıklarımı dedi Osman. Delikanlı adam Altay abi. Espri anlayışı da yüksek ne yalan söylim. Gene görüşelim diyerek ayrıldık o gün Osman. Ben şimdi galeyana geldim Eduardo Galeano okuyorum Osman. Sen de gel bize bu akşam, tomatez çorbası yapmıştım. Onu yer, laflarız biraz hemi.

He.

Hiç yorum yok: