29 Kas 2009

“Eski” ne zamandır?

Bilemeyiz.
Evet. Önermem bu: Bilemeyiz.

Zaman kavramının kronolojik olduğunu kabul edersek, eski, kendisinden bir sonra gelenle birlikte tanımlanır. Ertesinde bir şey olmuyorsa, eski yoktur. Hemen ardından olan, onu eski, diğerini yeni yapar. Olanların ardı arkasına olması ise eskiler arasında bir hiyerarşiye mahal verir. Önce olan, sonrakiyle birlikte eski olur. Sonra olan bir sonrakiyle eski olur. Böylelikle en önce olan artık en eskidir. Peki duygusal olarak nasıl değerlendirmek gerekecek?.....

Eskici.

Bence eskicinin işi çok zor. Sokağın başından duyarız sesini. “Eskiciiieaaa”, eskiler alırım. Eskiciieaaa...Nefin o “eskidendi” artık sokaklardan eskiciler geçmiyor derseniz şimdi oturur ağlarım. Demeyin. Geçiyor eskici. Ne vaat ediyor? Eskiler almayı. Eskiler almak ne demek...Onca anı, yaşanmışlık ya da yaşanmamışlığın bıraktığı tortuların biriktiği eşyalar. Bunca yükü nasıl kaldıracak eskici?
Eskicieeaa!
Neyin eski olduğuna karar verme zamanı!

Eskicinin sesini duymak işte böyle bir panik yaratır bende. Neyin eski olduğuna karar vermek için daha çok erken değil mi daha bunca zaman ancak geçmişken? “Al artık bunu eskici the güzel insan. Eskidi bu” - nasıl deriz? Dersek ne kadar doğru olur bu? Neye göre doğru olur ve en önemlisi neden?
Eskiciler, sokaktan geçip eskileri talep eden insanlar değiller. Eskiciler bizim geçmişle ve vazgeçilmesinin mümkün olduğunu en az bir kez olsun düşündüğümüzü kendimize itiraf etmemiz gereken nesnelerle duygusal olarak yüzleşmemizi talep edenlerdir. Asayiş berkemal yaşarken, eskicinin sesini duymak ve düşünmek her yiğidin harcı olmalıdır.
Karmaşık işler...

Eski, geçmiş addettiğin zamandır. Addetmetsen zaman elinden geleni ardına koymayacaktır, ama bir süre direnebilirsin. Bu bir süre’lik zaman dilimi “an” idi. Ben bunu yazarken zaten eskidi.

Eskiler alırım. Var mı eskisini vermeye cesareti olan?


Not: Yazıma koymak için Google'da eskici resmi ararken yukarıdaki eskici fotoğrafına öylesine rastladım. Resmi günlüğümde kullanmak istediğim için kaynağına baktım: http://www.penceremdeki.blogcu.com/. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun şiiriyle bir kayıt gördüm. Şaşırtıcı buldum. Eskicileri düşünmüş o da. Biraz daha okuyacağım sanırım bu günlüğü. Neyse. Fotoğraf kendisine mi ait bilmem, ama umarım kullanmamda bir sakınca görmez.

Hiç yorum yok: