27 May 2008

Abi bi tur biniyim mi

Geçenlerde komik bi olay oldu ajansta (tabii yine kendi kendime eğlendim:). Bizim bir arkadaşın bisikleti varmış. Bahçede otururken biz öğlen arasında, bisikleti yeni gördüm ben, orada. Gayri ihtiyari ne dedim tabii: "Aaa bisiklet. Abi bi tur biniyim mi ehe zehe" dedim. Kimse gülmeyince bir terslik olduğunu anlamıştım, ama kimsenin gülmediği esprilerime kendim gülerek yaşamaya da alıştığım için kendimi pek de kötü hissedemedim. Hayat zordu sonuçta, bunu hep biliyordum. Gülünmemiş çok muydu. Fakat akabinde arkadaş "vereyim bin istersen" deyince bir anda gerçeklerle yüzleştim. Gerçekten de bisiklete binmek istediğim düşünülmüştü. İyi niyetli bir tavırdı ve "yok abi geyik yapiyorum yaa.." diyecek yüzsüzlüğü gerektiren olağandışılıkta bir durum da yoktu. "Selesi yüksek" dedim. Seleyi indirdi sağolsun arkadaş. O bisiklete binmeyi gerçekten çok istiyor olmalıydım. Çok istedim ben de. Uzun zamandır bisiklete binmediğim için içim kıpır kıpırdı. Düşüp madara olacak yaşı çoktan geçmiştim. Bu sorumluluğu üzerime alıp delikanlı gibi hareket etmek zorundaydım artık ve bir anda bisiklete binmeyi çok ister oluverdim. İşte asıl o an, cümle anlamıyla "aa ver bineyim bi tur" diyesim geldi ama fark ettim ki, ben zaten bunu başta söylemiştim! Çok saçmaydım. Bisiklete biniyordum ve çocuklar gibi de şendim. Keşke ilk başta geyik olarak değil de cidden "Abi bi tur biniyim mi" deseymişim dedim içimden. Sonra baktım, aslında kimse benim baştaki cümleyi şakayla sarf ettiğim için çektiğim vicdan azabını bilmiyor... Çünkü zaten o cümle ağızdan hep aynı şekilde çıkıyor. İstersen geyikten söyle istersen çok istediğin için, olayın özü: "Abi bi tur biniym mi"dir işte!

Hiç yorum yok: