12 Ara 2021

Öyle Bir Geçer (2020)

Zaman geçsin diye beklerken yaşıyorum. Beklerken zaman geçmek bilmiyor. Zamanı biraz ittirmek gerekiyor. Haydi ilerle. Biraz daha… Başaracaksın. Gün geçmiyor ki yeni gün doğmasın. Zaman geçtikçe insan bu dünyada daha da çok kalabileceğini anlıyor – ve tersini. Haksızlıkların, kıyımların, umutsuzluğun devam edeceğini. Güzel günler görebileceğimizi de çocuklar, insan bunu da anlıyor zaman geçtikçe. Ne derdi annem: Bir davan olsun, dava insanı hayata bağlar. Mücadele derdi, hayat bir mücadele.

Davam yok, ama mücadele ediyorum.

Diğer tüm durumlar sabitken bu mücadele bir anlam bulma mücadelesi. En az bir davayı anlamlı bulma mücadelesi. Koca koca şeyler zihne yığılırken, kendine nefes alabilmenin bir mucize olduğunu hatırlatma mücadelesi. Bir kuş ötüyor diye sevinebilme – öleceğini düşünmeme mücadelesi.

“Anne!”.

“Şimdicilik Teorisi”. Kütüphanenin tozunu almayalı epey olmuş. Sahi ben bu odaya niye gelmiştim? Kaybolmamalı. Temiz çarşaf almaya. “Anne!” İlk anne dediği zamanı hatırlamalı, nefesini. Ah o nefes… Dit dit dit. Çamaşır makinesi bitmiş. Bekletmeden asmalı. “Anne, gel!” Odadan odaya bağırmamalı. Tuvalet kağıdı kalmamış. Listeye eklemeli. Aynadaki bu beyazlık ne ola ki? Saçlarım... Diş macunu. Kaptan yaşlanınca gemiyi terk eder mi? “Annee!”. Küveti ovarak silmeli. “Bu akşam yemek yiyebilecek miyiz acaba?” Evleneli olmuş on yıl. Dünün aşkı bugünün çocuğu. Şimdi akşam. “Anne ya!” Bağırıp çağırmamalı. “Geldim yavrum, geldim…” Zaman kötü, yol yakınken yaşamalı. Kokmasın, bu akşam çöpü çıkarmayı unutmamalı.

Hiç yorum yok: