7 May 2007

"Ağlama Sanatı"

nasıl olduysa, İstanbul Film Festivali'nde izleyip de en beğendiğim 2 yapımı yazmadan geçmişim. Zaman ve parayı optimum noktada buluşturarak gidebildiğim filmler arasında lafı edilesi olan bu ikisiydi.

Bir yerlerde yakalayan kaçımasın diyebileceğim bir "ağlama sanatı" var, Danimarkalı bir yönetmenin filmi. Ağır bir konusu olmasına rağmen (ensest, bir ailenin dramı, ağlayarak olan şeyler filan), insanı fazla hırpalamadan, izahla gelmiş yönetmen. Pek beğendim elbet.

Bir de "bu filme henüz yaş sınırlaması getirilmedi" diye bir belgesel vardı ki baya bir eğlenceliydi. Amerika'da, filmlere getirilen NC17 kategorisini kimlerin neye göre belirlediğini sorgulayan ve aldığı cevaplarla da amerikanvari bir şekilde eğlenen bir eleştirel belgesel. NTV belgesel gösterimleri kapsamında olduğu için muhakkak TVde filan rastlarız diye belirteyim dedim.

veeee festivalle ilgisi olmayıp, gayet de eski denebilecek bir film var kiiii...hastası olmak.
"me and you and everyone we know".

NOT: bu yazıyı, halama ve gumiye az önce mail attığımda pek beğendiğim bu filmlerden söz etmeyi unuttuğum için, hadi a okurlarsa hemen yetiştireyim hevesiyle yazdığım da söylenebilir elbette:)

Hiç yorum yok: